AYNI MASADA, AYNI KALPTE

Hayat... Bazen bir tren gibi geçiyor istasyondan; kimimiz vagondan iniyoruz, kimimiz başka bir yöne savruluyoruz. Ama ne olursa olsun, bazı yol arkadaşlıkları var ki, ömür boyu bilet kesiyor kalbimize. İşte bu hafta, uzun bir aradan sonra o yol arkadaşlarımla yani lise tayfasıyla aynı masada oturmanın huzuruna vardım.

Editör: Necmi Şahin | 13 Ekim 2025 Pazartesi 11:06 - Güncelleme: 13 Ekim 2025 Pazartesi 11:06

Masaya oturduk, garson “ne alırsınız?” diye sordu, biz birbirimize baktık:
“Vallahi, yıllar geçmiş ama hâlâ aynıyız… Yine çay, ama demli olsun, bazılarımız da açık olsun”
Kimi anne olmuş, kimi baba, kimi “kariyerin zirvesinde” ayakkabısının topuğunu kırıyor; kimi de “ben hâlâ hayallerimin peşindeyim” deyip çayına şeker karıştırıyor.

“Aynı Duyguyu Paylaşmak”
Ama ne tuhaf… Kaş göz hareketlerimiz bile aynı.
O lisede kantinde birbirine göz deviren çocuklar, bugün aynı gözlerle “nerede o günler be!” diyoruz.
Ve işte o an anlıyorsun: Zaman, sadece takvimi eskiten bir şey değil; kalpte yer etmiş dostluklara işlemiyor.
Bir an durdum ve içimden dedim ki:
“Zaman dediğin ne ki? Dostlukla yoğrulmuş bir kalp, hiç yaşlanmaz.”
Bu sözün Mevlânâ kokusu var, farkındayım. Çünkü dostluk, tıpkı Mevlânâ’nın dediği gibi, aynı dili konuşmak değil, aynı duyguyu paylaşmak.

“Birlikte Olmak, Olabilmek.”
Biz yıllar önce o dili bulmuşuz birbirimizde.
Belki artık sınavlarımız “matematik” değil, ama hayatın test soruları hiç bitmiyor.
Ve o sınavlarda da en güzel cevap hâlâ aynı:
“Birlikte olmak, olabilmek.”
Bir arkadaşım, “Zaman nasıl geçmiş anlamadım” dedi.
Ben de dedim ki, “Geçmemiş aslında, biz sadece biraz ara vermişiz.”
Biraz evlilik, biraz iş, biraz çocuk büyütme molası…

“Sanki Teneffüs Zili Çalacak”
Ama o masaya oturduğumuzda, ruh hâlâ lise son!
Sanki teneffüs zili çalacak, hep birlikte kantine koşacağız.
Kahkahalarımız aynı tınıda, kalbimiz aynı tempoda.
Sadece saçlarımıza bir parça beyaz düşmüş o da tecrübeden, hava kirliliğinden değil.
O gün bir kez daha anladım:
Gerçek dostluklar, zamanla değil zamanın içinden geçerek büyüyor.
Birbirine darılan, sonra yine barışan, bir bakışta her şeyi anlayan dostluklar...
Kalbin ilacıdır onlar.
İçinde sevginin, sabrının kokusu vardır. Çünkü yıllar önceden temiz kalmıştır o bağlar.

“Hep Aynı Samimiyetle”

Unutma:
Dostluk, hatırlamakla başlar, muhabbetle büyür, samimiyetle kalır.
Ve biz, yıllar geçse de aynı masadayız.
Sadece masa değil değişmeyen aynı kalpte, aynı duada buluşuyoruz.
Biraz gülerek, biraz özleyerek…
Ama hep aynı samimiyetle.
 

Türkan Şoray güzellik genlerini bakın nereden almış

Türkan Şoray güzellik genlerini bakın nereden almış

Sinem Ünsal kehaneti: 'Uzak Şehir ona yollar açacak...'

Sinem Ünsal kehaneti: 'Uzak Şehir ona yollar açacak...'

Wanda Nara, MasterChef’e döndü

Wanda Nara, MasterChef’e döndü

Ünlüler Engin ve Dilan Polat’ı istemedi, Feyza Altun’un yanına alındılar

Ünlüler Engin ve Dilan Polat’ı istemedi, Feyza Altun’un yanına alındılar

Ünlü isimler bir bir evlerinden alındı: Tam liste ortaya çıktı! Kim yok ki

Ünlü isimler bir bir evlerinden alındı: Tam liste ortaya çıktı! Kim yok ki

Hande Erçel İtalya’da kapak oldu

Hande Erçel İtalya’da kapak oldu